- Kadın sağlığı ve ba(ğ)zı gerçekler - Nisan 9, 2022
Tüm dünyada 45 yaş altı kadınlarda en sık görülen 2. kanser türü ve meme ile akciğer kanserinden sonra kanserden ölümlerin 3. nedeni olan serviks (rahim ağzı) kanseri, uzun süren, inatçı yüksek riskli HPV enfeksiyonu sonucu oluşmaktadır. Hemen her şeyde olduğu gibi bu konuda da Türkiye’deki istatistikler sağlıklı değildir. Ancak, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre yerkürede her yıl ortalama 270.000 kadın bu sebeple kaybedilmektedir.
İşin acı tarafı, bu kansere sebep olan en belirleyici HPV suşlarına karşı etkin olan HPV aşısı, ülkemizde sadece belli gelir seviyesinin üzerinde olan veya gelirinin çok üzerinde olsa da bu bedeli bireysel olarak yüklenmek zorunda kalan kadınların ve ailelerin erişimindedir. (Bugün itibariyle, 3 doz uygulanması gereken bu aşının bir kutusu 790 tl.dir)
Pandemi sürecinde de defaten dile getirildiği üzere, aşılar koruyucu sağlık hizmetlerinin en başında gelmektedir. Bu sayededir ki, eskiden toplumda çok sık rastlanan pek çok hastalık artık ya hiç görülmemekte ya da hafif atlatılmaktadır. Sağlık sistemini koruyucu sağlık önlemlerine değil de, hastalıkların sürdürülebilir kılınmasına dayandıran bir yapıda da sağlık artık ticarileşen, erişimi kısıtlanmış ve bir ödeme/ödememe ikilemine sıkıştırılmış metadır maalesef.
Ancak kadınların her şeyde olduğu gibi sağlık alanında da ikincil plana itilmesi gördüğümüz ayrımcılıkların ne ilki ne de sonu. Öyle ki, yakın zamanda bir çoğunuzun da işitmiş olacağı gibi pek çok ilaç araştırması, kadın cinsini kapsamayan denek gruplarında sürdürülmekte, anatomi atlaslarında erkek anatomisi resmedilmekte, temel bir hijyenik ihtiyaç olan pedler, bir çok kadın için erişilemez fiyatlarla satılmakta ve pek çoğu da ertesi gün hapı dediğimiz, yine sadece kadın bedenini ve fizyolojisini etkileyen ilaçlarla gebelikten korunmaya çalışmaktadır.
Buradan hareketle belki de birkaç tavsiyeyi biz bizeyken iletmekte, birbirimizi gözetmekte fayda var;
Sevgili kadınlar, cinsel aktif isek belirli aralıklarla smear testi yaptırmak ve bizi aşıyla korumayan bu sistemde en azından erken teşhis imkanını sonuna kadar kullanmak gereklidir. KETEM’ler bu konuda hizmet vermektedir.
Ertesi gün hapları, gebelikten korunma sorumluluğunu kadınların üzerine yıkan ama beraberinde farklı riskleri de getiren, geçmiş dönemlerde tecavüz gibi durumlarda acil durum kontrasepsiyonu olarak geçen yöntemlerdir. Lütfen kondom kullanımı konusunda ısrarcı olmaktan çekinmeyin.
Birer lüks değil, sağlıklı kalmak için ihtiyaç olan pedlerin vergiden muaf tutulması veyahut kamusal bir hizmet olarak kadınlara ücretsiz sunulması için toplumsal baskı araçlarını kullanın. Şayet daha sağlıklı ve ekolojik bir yöntemi de buna eklemek isterseniz, bu talebe menstrüasyon kaplarını da eklemeyi unutmayın.
Son dakikada gelen taze bir haberi de ekleyelim, HPV aşısına ödediği bedeli geri almak için SGK’ya dava açan aileye, emsal niteliğinde, ücret iadesi kararı alındı. Zafer direnenlerin olacak!
Sağlıkla kalalım, mücadeleyi de biz kazanalım!